MİKROBİYOTAMIZ SAĞLIĞIMIZIN KORUNMASINDA
ÖNEMLİ BİR ROL OYNAMAKTADIR.

Vücudumuzda bulunan trilyonlarca küçük mikroorganizma mikrobiyota olarak adlandırılmaktadır ve mikrobiyota temel vücut fonksiyonlarımızın büyük çoğunluğunda hayati bir role sahiptir. Sağlıklı bir sindirim gerçekleştirmemize, hastalık ve alerjiyle mücadeleye ve sağlıklı bir cilde sahip olmamıza yardımcı olmaktadır.

Mikrobiyota üzerine gerçekleştirilen araştırmalar son yıllarda artış göstermektedir ve elde edilen bulgulara göre bu mikroskobik ortaklarımız hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korunmada sanılandan çok daha büyük bir öneme sahiplerdir. Son yıllarda gerçekleştirilmiş bazı araştırmalarda, mikrobiyotada ortaya çıkan bozulmalar Parkinson hastalığı, otizm, Crohn hastalığı ve hatta bazı kanserlerin (ör. gastrik, özofageal, kolorektal ve pankreatik) oluşumuyla ilişkilendirilmektedir.

Ayrıca, vücudumuzun her bir bölümünün kendi mikrobiyotasına sahip olduğu da gösterilmiştir. Diğer bir deyişle, bağırsaklarımızda bulunan trilyonlarca mikroorganizma, derimiz, tükürüğümüz veya gözlerimizde bulunan mikroorganizmalar ile aynı türlerden oluşmamaktadır.

İNSAN MİKROBİYOTASINA GENEL BAKIŞ

Bunların yanı sıra, vücudumuzun her bir bölümündeki mikrobiyal popülasyon içerisinde hem iyi ve yardımcı bakteriler hem de bazı kötü ve potansiyel olarak zararlı bakteriler bir arada bulunmaktadır. Sağlığımızı koruyabilmemiz için, farklı mikroorganizmalar vücudumuzda doğru bir denge içerisinde bulunmalıdır.